AZ ŞEKERLİ, BOL KAHKAHALI BAYRAMLAR
AZ ŞEKERLİ, BOL KAHKAHALI BAYRAMLAR
Şeker bayramı demek, anneden gizli salon vitrinindeki çikolataları aşırmak demek. Bol bol şekerleme yiyip, akranlarınla beraber bol bol sokaklarda oynamak demek. Tabi hala böyleyse…
Ahh, nerede o eski bayramlar demeyeceğim çünkü yeni düzende hayat daha hızlı akıyor ve her bulunan boş gün tatil olarak değerlendiriliyor. Tatile de gitsek, akraba ziyareti de yapsak değişmeyen tek şey; bol şekerli bir dört gün olacağı…
Peki bayram tatilini tartıdaki ve kan değerlerindeki rakamlarda oynama yapmadan atlatabilmenin yolları nelerdir?
- Öncelikle hissettiğiniz açlık duygusuna kulak verin. Gerçekten aç hissettiğiniz için mi, yoksa Türk kültürünün bir parçası olan mutluluk/mutsuzluk duygularını yaşadığınız için mi yiyorsunuz? Eğer cevabınız duygusal olduğu yönündeyse hemen o börekli baklavalı tabağı bırakın!
- “Hayır” kelimesi, kolay düşünülen ama zor telaffuz edilen bir kelimedir. Misafirlikte sadece “hayır” diyemediğiniz için yediğiniz 2 dilim baklavanın, vücudunuza maliyetinin yaklaşık 540 kalori olduğunu unutmayın!
- Şerbetli tatlılar yerine, sütlü tatlıları veya dondurmayı tercih ederseniz alacağınız kaloriyi yarıya indireceğiniz gibi günlük kalsiyum ihtiyacınızın ¼’ini karşılamış olursunuz.
- Aynı gün içerisinde yediklerinizin hepsinin karbonhidrat olmamasına dikkat edin. Ekmek, hamurişleri, tatlılar, meyve, meyve suları ve asitli içecekler karbonhidrat gurubunda yer alır. Dolayısıyla aynı gün içerisinde hem börek hem de tatlı tüketmek gereğinden fazla karbonhidrat almanıza sebep olur. Gereğinden fazla alınan karbonhidrat vücudunuzda yağ olarak depo edilir.
- Özellikle şeker, kolesterol ve tansiyon hastaları beyaz undan yapılan, içerisinde katı yağ bulunan ve tuzlu yiyecekleri tüketirken porsiyon kontrolüne dikkat etmeliler.Yoksa bayram sonrası kan değerlerini görünce şok olurlar.
- “Tok misafiri ağarlamak zordur.” diye bir söz vardır. Ev ziyaretlerine öğünlerinizi yiyerek giderseniz, porsiyon kontrolünü sağlamak çok daha kolay olacaktır.
- Ev ziyaretleri veya kumsalda uzun güneşlenmelerin sonucunda ana öğünler yapılamıyor. Gün içerisinde öğünlerinizi kaydırabilirsiniz ancak tamamen atladığınızda kan şekerinizin ani yükselilip, ani düşüşü insulin dengenizi bozar ve daha fazla kilo almanıza sebep olur.
- Türk kültürünün en önemli parçalarından birisi olan çay ve kahve ikramı yaz sıcaklarında yerini asitli içecekler ve meyve sularına bırakabilir. Bu içeceklerin hem basit şeker içermesi, hem de (çay, kahve ve asitli içecekler) kafein içeriği karaciğerinizde yağlanmaya sebep olabilir. Ayrıca kafein vücudunuzdan su atımına sebep olur. Bu nedenle her kahve fincanının ardından 2 bardak su içmelisiniz.
- Adı üzerinde, şeker bayramı… Yani ikramların başında şeker ve çikolata geliyor. Her ziyarette 1 çikolata yeseniz bile gün sonunda sadece çikolatadan 5-6 parça yemiş oluyorsunuz ki bu da ortalama 1 adet çikolataya eşit. Yani ufak ufak parçalar birleşince, günün sonunda kocaman kaloriler ediyor. Bu yüzden bu bayram bir deneme yapın ve gittiğiniz bütün ziyaretlerde aldığınız çikolataları ve evde yemek istediğiniz çikolataları bir kapta biriktirin. Bayram sonunda ne kadar çok kalori aldığınızı farkedeceksiniz.
- Gün içerisinde sürekli dışarıda olduğunuz için su içmeyi ihmal etmeyin. Özellikle sıvı kaybının yoğun olduğu yaz aylarında sıvı elektrolit dengenizin bozulmaması için günde 2.5-3 litre suyu ihmal etmeyin.
- Asitli içecekler yerine sodayı tercih edin. Böylece az kalori fazlaca mineral almış olursunuz.
- Hareket çok önemli. Özellikle tatilde olanlar denizin keyfini sadece kumsalda çıkartmayın. Attığınız kulaçların, yediğiniz dondurmaların kalorilerini dengeleyerek sizi formda tutacağını unutmayın!
En önemli önerim de; İster tatilde, ister memlekette olun bu bayramı bol bol sevgiyle beslenerek geçirin.
Hepinize az şekerli, bol kahkahalı bir bayram diliyorum…
Diyetisyen Buket Adanç
0 Comments