İZMİR’DE BİR DİYETİSYEN…

İZMİR’ BİR DİYETİSYEN…

İzmir’ de ve mesleğimde beşinci seneme adım attığım şu günlerde yüzlerce insanın hayatına dolaylı olarak da olsa katkıda bulunabildiğim bir işim olduğu için kendimi çok şanslı hissediyorum. Neden mi?

 

Çünkü diyetisyen olmak herkesin sandığı gibi sadece zayıflama diyeti yazıp insanların kilo vermesine katkıda bulunmak değil. Diyabet (şeker hastası) hastasının beslenmesini düzenleyerek şeker ilacından kurtulmasına destek olmak, hipertansiyon hastasının yaşam kalitesini arttırmak, kalp ve damar hastalarının sağlık risklerini düşürmesine ve benzeri pek çok sağlık problemi yaşayan kişiye yardımcı olmak demek. Yani kısaca diyetisyene başvuran herkese sağlıklı beslenme ile birlikte sağlıklı yaşamayı da işaret etmek demek…

 

Ayrıca mutfak sever bir diyetisyen olarak, yeşillik anlamında şanslı olan İzmir’de yeni diyet yemek tarifleri geliştirebilmek ve bunları danışanlarıma aktarabilmek de benim için ayrı bir zevk diyebilirim. Tabi diyette kaçamaklara yer olduğunu hatırladığım zaman kaçamak lezzetler denediğim de olmuyor değilJ

 

Yazmak, yazmak ve yazmak!!! Sürekli değişen bilimsel verileri takip etmek için bol bol okumak ve yazmak bir diyetisyen için olmazsa olmaz. Çünkü bizim işimiz doğru bilgiyi paylaşmak. Benim gibi çok konuşan ve fırsat buldukça gezdiğini gördüğünü, yediğini içtiğini blog halinde paylaşan birisi için oldukça zevkli…

 

Beslenme danışmanlığı vermenin bir keyifli tarafı daha var ki aslında bana en çekici gelen kısmı bu diyebilirim. Farklı insanların hayatlarının içerisine girmek, beslenme alışkanlıkları ile birlikte hayatlarını değiştirmek ve hatta içlerinden bazılarının ailelerine dahil olmak…